Categories
Damar Sözler

Damar Sözler

Damar sözler yazımızda kısa damar sözler, ağır damar sözler, etkileyici damar laflar ve jilet gibi damar mesajlar bulabilirsiniz.

En Damar Sözler

Gönül fethetmek için yanlış tavra girenler onu zapt etmeyi hiç bilemezler.

Kendime teşekkür ederim ki sızı ince ve yara derin olmasına rağmen tepkim sadece derin bir sessizlikti.

Seni görmeden seven ben bunca özlemden sonra senden nasıl vazgeçsin!

Şairin dediği gibi ne halde iyiliğim ve ne cepte param var; ama yürekte sevdan ve gelecekte umudum saklı; öyleyse benden mutlu ve zengini yoktur!

Gözleriyle sevenler kolayca veda eder, gönülden sevenlerse ayrılığı ebediyen dünya dışına sürer.

Ağla ama belli etme, haykır ama isyan etme, çaresiz kaldığında da asla pes etme; sevgilin senden gittiğinde de sen ondan gitme; böyle ulaşılır katıksız-katışıksız sevdalara.

Aşkın ne olduğunu geveze bülbüle sorabilirsin; lakin hakikatini özlemiyle sessizce ölen pervanelerden öğrenirsin.

Şiirlerden gelen rüyalar ömrümüzün renkli sayfaları ve satırlarıdır.

Sana saatlerce günlerce koşabilirim, çünkü sen hiç yormayan yolculuğumsun.

Sen dikiş tutmaz yaram ve tövbe tutmaz günahımsın.

Fotoğrafın seni bana getirsin de zararı yok derdim olduğu yerde kalsın.

Yalanınla rahatlanmandansa gerçek ile incitmen iyidir.

İçtenliğin izleri gözlerde ve dürüstlüğün göstergesi sözlerde saklıdır.

Sevdiğimize pişman edenlerin sayısı yükseldikçe sevebileceklerimizin oranı korkunç derecede düşüyor.

Sessizce gidenlerin vedası kolayca sezemeyenlerce hiç anlaşılmaz!

Bu şehrin en dip yalnızlığı kalbimde saklanır oldu gecelerde.

Sevdiğinin bu kentte yaşadığını bilmek bile seni mutlu ediyorsa gerçekten sevdaya düşmüşsün demektir.

Yokluğunla çok savaştım. Her savaşı en güzel ve en kesin biçimde ben kaybettim!

Gündüzü kaplayan acılar geceleri de işgal edip karartır.

Zor günlerin güzelliği kişiyi seçkinci olmaya mecbur kılmasıdır.

Yalnızlık haberini tekzip etmeye kalktığında davan düşerse sahiden ve sonsuzca artık yalnızsındır.

Gönül yorulduğunda kişi de susar.

Dost yanında olan değil, düştüğünde koşandır.

Seni kaybetmeyi göze alabilenler ilk kaybedeceğin kimseler olmalıdır.

Sahte mutluluklar parayla alınır ama hakikilerse yürekle kazanılır.

Beni kaybetmek zor iş, tekrar başa dönmek ise imkansızdır!

İyi günlere için tohum serpmeyen, kötü günlerde derman da aramaz.

İçten sevmeyen gidermiş, buna sevinin;  gelecek olan için şimdiden yer açıyordur.

İçimdeki sevdanın yaşaması için dışımdaki neleri öldürdüm, bilsen!

Meyve beklediğin ağacın dalını kırma; sevgi beklediğin kişinin gururunu incitme.

Damardan Sözler

Her şeyle savaşırım senin için ama yokluğunla savaşamam. Beni yokluğunla imtihan etme! Kaybederim!

Ne zaman seni düşünsem, ardından bir çakmak çıkıyor cebimden ve ciğerime derin bir duman çekiyorum.

Söyle sevgilim beni ağlatmaya yemin mi ettin? Ne bu vicdansızlığın sebebi? Hani günahın bedelisin böyle?

Ölesiye severken öylesine sevildik. Bundandır tüm iç çekişlerimiz.

Sen çekemezsin benim kahrımı. Yükün olurum ben senin.

Yokluğuna mı alıştım yoksa varlığından mı vazgeçiyorum, bilmiyorum! Tedirginim!

Kalpte akıldan daha fazla problem var! Bir giren bir daha çıkamıyor!

Bir his yitirilince yangından kurtarılacak hiçbir şey kalmıyor.

Sürekli aklımdasın ama yüzün git gide bulanıklaşıyor.

Yine her şey gönlümce olmamaya tüm hızıyla devam ediyor.

Yarım asırlık hayat yaşayacağız yüz asırlık acı çektik.

Kaç lisan bilirsen bil, terk edilmeyi yüreğine anlatamayacaksın.

Başrol olacağınız oyunlar varken, saçma sapan hayatlarda figüranlık yapmayın. Gerek yok!

Mezarıma çiçekle gelmiş olan, beni öldürmüş olduğun gerçeğini değiştirmez.

Sevmek bazen de vazgeçmektir. Kimine göre gidenden, kimine göreyse kendinden.

Kumar gibisin sevgilim. Kazansam haramsın, kaybetsem başkasınınsın.

Umarım yıllar sonra karşılaştığımızda birbirimize hala düşman gibi bakarız. Pişman gibi değil de!

Sırf sen içimde yaşa diye kimleri öldürdüm bir bilsen!

İlla birbirimizin üzerine gazete mi örtelim? Zaten mermi gibi bakıyor gözlerin!

Birçok şeyi tek başına yapan bir insanın belli bir süre sonra elleri demir kesiliyor. Korkmuyor. Tuttuğunu koparıyor.

Kendini ve yaptıklarını kimseye açıklamak zorunda değilsin!

Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi, ayrık otları dikenler bürümüş…

Allah insanı iddiasından vurur!

İnsanlara size nankörlük yapmaya mecbur bırakacak kadar büyük iyiliklerde bulunmayın yeter!

Vazgeçtiklerimi vazgeçildiklerine ikna edemedim gitti!

Bazı şeyleri hak edenden esirgemek kadar hak etmeyene vermek de haksızlık!

Biliyorum yarınlarım dünümden farksız olacak. Hayat mı bana küstü ben mi ona bilmiyorum ama şu sıralar fena dargınız.

Birini tanımaksa niyet, dürüstlüğün sevgiden ağır basmalı.

Unutma! Herkesi yanında götüremezsin. Bazılarını dünde bırakmak lazım.

Gittiği kadar değil, sustuğu kadar uzaklaşır insan. Anlayamadınız!

Kime yakın kime uzak olacağımı hiçbir zaman aradaki kilometreler belirlemedi.

Bir an bile aklımdan çıkaramadıklarımın şimdi aklımın ucundan bile geçmemesi…

Bazılarını anlatmaya kelimeler yetmez. Bazılarını anlatmak için ise tek bir yaka silkme hareketi…

Tepki vermiyorsam, gözden çıkarmışım demektir.

Oysa ben hiç insan kaybetmedim. Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim!

Ne diyordu Şems: “Olduğu kadar, olmadığı kader!”

Sezar Brütüs’ün ihaneti karşısında benim kadar yıkılmamıştır.

Sıradan insanların ne düşündüğü önemli olsaydı kalabalığı severdim.

Baktım ki çözülecek gibi değil, bir düğümde ben attım.

Evet belki geçmiyor ama bir süre sonra eskisi kadar canını da yakmıyor.

Kendi değerini değiştirdi herkes yaptıklarıyla. Layık gördüğüm yerden aldım ve hak ettiği yere koydum! Böylesi daha iyi.

Damar Mesajlar

Hayalinizdeki insanın hayalindeki insan olabildiğiniz zaman en görkemli sevda köşkü yapılmış sizi bekliyor demektir; tapu da sizdedir artık, mutluluk da!

İnsanlar bazen masala benzer; heyecanla dinlenir ama inanılmaz bulunurlar. Bazı yürek çarpıntıları da böyledir; muhteşem ama imkânsız, işte!

Gözlerim herkese aynıdır ve aynı renktir, lakin herkesi görüşü her kişicedir; aynı gözler ayrı ayrı sonuca varıyorsa marifet gözlerde değil, görülen özlerdedir.

İnsanın gözünden önce özünden ağlar; içteki fırtına bulutları yağmura döndürür de dışarı akan o olur.

Yalnızlığım bulut buluttur gökyüzümde. Arada rüzgâr çıkıp toplar onları. Yağmur olup dökülür sonra. Ve mis gibi toprak kokar etraf. Yalnızlığım besler dünyamı.

Söyledim duyulmadı. Duyulsa onaylanmadı. Onaylansa gerçekleşmedi. İnsan çoktan insan olmaktan çıkmıştı da. Haberimiz olmadı!

En sessiz halimde bile tavrımda senin mührün görünür. Ve her sözümde senin izlerin okunur.

Dünyanın en yüksek intihar köprüsündeyim bu aralar; gözüm ve gönlümden yine ne çok atlayan var.

Bir verip bin kazanmak istersen, umut ver ve sonra boşa çıkar; anında ah zengini olursun.

İletilecek çok mesajı olup da susuyorsa belki de susmuyor, çok ağır konuşuyordur kişi.

Sözüm de sevdalanmış ki sana sonunu getiremiyor kendisinin.

Kişinin dünyanın çok küçüklüğünü ‘dünyalar kadar sevilme’den sonra terk edilince gerçekten anlar.

Vefasızlığın sisi bazen dağlardan düzlere her yeri kaplar da insan artık ‘insan’ı göremez-bulamaz olur.

Sevda eşli oynanan taş oyunudur; dön denince dönersin, bit denince bitersin.

Karşılaştığımızda sordukları ‘Nasılsın?’ı makul karşılıyorum da, ‘Ne var ne yok?’u çılgınca buluyorum; saysam, değil varlar’ı, ‘yoklar’ı bile bitiremem!

Çocuktuk, kollarımızı ısırır, sözde saat yapardık; daha o yaşta kavramış olmalıyız, zamanın insanı inciticiliğini.

Üzüntü geride kalanların muhtemel ve pişman olmak da gidenlerin mutlak hissesidir.

Şarkılar ki olmadık anlarda eksilen yanlarımızı tamamlamak için üretilirler, bu nedenle bir adları da ‘parça’dır. .

Ayrılık bu; gözler yaşarır, dudaklar kurur, yüzler sararıp solar; bütün bunlara sebep binlerce geçmiş damgalı gerekçe kalbe dolar.

Maymun iştahlı okur kitaptan kitaba atlar, böylece okumaktan çıkar; aynı iştaha sahip âşık da aşktan aşka derken yoldan çıkar.

Gözyaşının yürekten doğar yüze dökülür.

Acı Sözler

Ne sevene düşmanım, ne sevdiğime pişmanım. Seninle olmak varken, sensizliğe isyanım.

Hamal, yükü sırtında taşıyan kimse ise, âşık da sevda yüklü bulutu gözünde gezdiren kimsedir.

Sen tanıdıklarımın en yaramaz çocuğu gibisin: Geliyorsun, dağıtıyorsun ve gidiyorsun.

Çocukluğumun masumiyeti gibi baktı gözlerin, onun için anlamlı geldi belki sözlerin.

Susmak çözer mi saklı olan bütün gerçekleri? Can acısı diner mi bir kelebeğin omzuna konuşunda? Kafamdaki yerli yersiz sorularla baş başa bırakışında beni, söylesene nasıl susturdun vicdanının sesini!

Yangın yeri olan yüreği harlayarak atılan her adım, bir bitiş efsanesidir. Yitiriliştir, sevdiğinden çok kendini. Destanlar yazdıranı, adı dudaklarında name olanı tek nefeslik zamanda son kez sarmak isteyiştir. Yürünen sonun çıkmaz olduğunu bile bile devam etektir. Yangın yeri olan yüreği harlayarak atılan her adım, kesilen avuç içlerindeki umudun son bulmasıdır. Akan kanda kendi siluetinin yerine onun bakışlarını görmektir ve iç çekiştir ahların en acısından.

Kalbi kırık olana yer verilmez bu hayatta; değil bir bank hastane sedyesinde bile yer bulamaz kalbi kırık olanlar. Kalp kırıklığı kolay geçmez ama ölecek kadar olsanız nafile. Kırarlar ve hiç kırmamış gibi birden bire yok olurlar.

Dünyanın en büyük yükünü sadece çeken bilir. Nedir diye soracak olursanız; aklı sende olmayanı, ısrarla kalbinde taşımaktır.

Alıştım mı yokluğuna?
Vaz mı geçiyorum varlığından?
Tedirginim aslında,
Ya seni unutursam?
Peki ya başkasını seversem?
İşte o zaman asla affetmem seni!

Satırlarımın sonuna doğru yaklaşıyorum, ama iyi ama kötü. Bu da benim hayatım. Herkes yerinde sağ olsun kardeş.

Aşkı uzaklarda arayan kalbim her defasında senin için yandı, aşk için ağlayan kalbi; sen bilmezsin be aşk hırsızı.

1 Yaşında Aşkımız… Haykırsam göklere, duyar mı sesimi! 1 karış toprağa isyan etmekte ne fayda var. Her gece seni aradım, aradım da yok oldum, Sensiz geçen her gecenin kara toprağında.

Çaresiz bıraktın beni, bu vurdumduymaz hayatta. Sevgilim, ömrüm, kadınım sen yoksan eğer, Benim varlığımın ne anlamı var bu sahte dünyada.

Bırakın sahte ve para etmez laflarınızı. Benim sensizliğe mal olmuş suskunluklarım var. Sustum mu, yüzüne değil, kahpe yüreğine vurur kelimelerim.

Madem başkasını sevecektin ne diye oynadın fakir kalbimle? Fakir kalbimin, sosyete mahallesinin budala kızı senden vazgeçtiğimim göreceksin; eğer seveceksen lafta değil, yürekten seveceksin.

Kim fark edecek yalnız yasamayanların insana nasıl korku verdirdiğini; insan: Yaşar mı, ölür mü, sever mi, sevilir mi nasıl yok olur karanlıkta, sessizce kimseye eyvallah etmeden.

Sessiz, sessizce gidiyor bendeki emanet hayatın; damarlarımdan geçmiyor artık içimdeki sen! Yavaş, yavaşça ölüyorum sensizliğe, sensiz geçen yıllara…

Ben ve sen aramızda tek bir fark var? Ben hayatı senin için yaşarken, sen beni başkaları için kırdın, kırdın, kırdın her defasında kırdın, öldürdün beni.

Biliyorum günü geldiğinde benden gideceksin, ama anlayacaksın seni nasıl sevdiğimi Özleyeceksin gözlerimi, gözlerimin sana nasıl baktığını. İşte tam o sıra anlayacaksın ve titreyerek yok olacağım içinde ve sen, sen bunu damalarına kadar hissedeceksin. Bensizliği.

Bana Çok kırıldığını söylemişsin neden? Seni bu kadar seviyorken senin kırılman neden? Ömrümü yoluna sermişken bu kadar kırılman neden? Nedenlerle dolu hayatım artık. Neden?

Seni yürekten sevmek ancak bu kadar yok sayıla bilirdi. Bir hasret vardı içimde sana karşı ancak bu kadar yıpratılabilirdi. Artık sesinin, bakışlarının, gülüşünün hiçbir anlamının olmadığı bir ben varım artık.

Kendime soruyorum bazen, nerde? Ne zaman? Nasıl?  Seni unutacağımı, sensiz yok olacağımı… Derin anlamlı şarkı sözleriyle mi? Yoksa yüreğimi dağlayan bir şiirle mi veda edeceğimi düşünüyorum sensizliği çok acı veriyor çok.

Sevmiyorum ben seni artık bundan sonra. Alayına aynı muamele artık. Hak edenler müstesna, hak etmeyenlere zerre değer veren namerttir.

Hayatta görmediğim dert, çile, sıkıntı kalmadı ustam. Canım yanıyor ve canımın yandığından kimse haberdar değil. En çokta bu koyuyor insana be üstat. Neyse problem değil artık herkes kendi yoluna baksın.

Kimse geçmişte ne yaşadığınla ilgilenmiyor aziz kardeşim. Herkes şuanda ne yapıyorsan ona bakıyor. İyiysen herkes iyi, kötüysen herkes kötü bu hayatta. Sende bu kuralı aklından çıkarma. İleride gereksiz şeylere üzülmemiş olursun.

Yaktın be gülüm, harbiden çok derinden yaktın. Ben böyle tepe taklak duruma gelmemiştim. Keşke bazı şeyleri duymasaydım, görmeseydim de bu hallere düşmeseydik. Teşekkür ediyorum yine de bana bu acı tecrübeleri yaşattığın için. Bir daha güvenirsem birine bana da yazıklar olsun.

Evlat acısı gibi koydu derinden sözlerin, sevdim mi ölümden severim. Allah’ına kadar gider sevgimiz, ama sana nasıl olduysa uğramamış benliğimiz. Allah yolunu açık etsin sevdiğim, bu zamandan sonra ikimizde anladık ki, ne benden sana fayda var ne de senden bana. Ama şunu unutma ki sen benim için her zaman önemlisin, öyle kalacaksın.

Canımın cananı güzel sevdiğim, gel uğruna ölümü göze aldığım. Gel de bitsin artık bu hasret. Geceleri yatamaz oldum derin düşüncelere dalmaktan. Gel de kurtar artık şu illetten. Gel de nasıl gelirsen gel…

Aradım seni cadde cadde, bulamadım hiçbir yerde. Ne olur beni şaşırtta bir anda önüme geliver. Sensiz bir hayatı yaşamaktansa ölüm benim için en iyi tercih olacaktır.

Eğer beni az da olsa sevdiysen beni senden mahrum bırakma. Umut ver, seni bir ömür beklemeye hazırım canımın içi.

Sevdim, Allah’ına kadar sevdim. Ama değer bilen olmadı. Belki benim de hatalarım oldu ama seninkilerin yanında incir çekirdeği misali. Dön hatalarından seni affetmek benim için bir görev olur işte o zaman.

Anlamıyorsun seni sevmek benim için bir zorunluluk haline geldi. Seni öyle çok seviyorum ki her an sana bir şeyler olacak, üzüleceksin diye korkuyorum.

Sana bu kadar değer veren birine de bu namertliği yaparsan güzel kız, emin ol ilerde çok ağlarsın.

Seni benim gibi seven olmadı, bir daha da olmayacak.

Seni seven bir adam var burada. Seni bütün kusurlarına rağmen, bütün hatalarına rağmen seven bir yiğit var burada. Sevdiceğim, seni sevmeye devam edeceğimden kuşkun olmasın. Ama eğer bir gün senden soğursam, tam soğurum. Bu işin kesinlikle dönüşü de olmaz. Bunu bir hatırla istedim.

Aşkımızı dağlara taşlara yazmaya ne gerek var? Kalbimin en derin yerinde sen varsın ve oradan hiç çıkmayacaksın. Biz de böyle bir delikanlıyız usta. Sevdik mi tam severiz, sildik mi de tam sileriz evelallah. Bu sözlerim sana ey sevgili, sevilmeyi de isteyebilirsin, silinmeyi de…

Eyvallah be baba, düşene bir tekmede sen vur canın sağ olsun. Sen benim babamsın, atamsın. Ve bunu kimse değiştiremeyecek.

Ölüme gitmeye hazırım balım, senin bir emrine bakar bu gözlerim.

Koca dünyaya başıma oldu dar. Genişliğe, feraha çıkmam da sana bağlı yar. Allah yolunu açık etsin yârim, mutlu ve umutlu.

Öyle birine âşık olmuşum ki ben bile kendimin farkında değilim üstat. Bazen düşünüyorum geçmişte böyle değilken nasıl birine bu derecede bağlandım diye. Ama değer miydi, evet hem de sonuna kadar.

Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı bizi körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Hiç kimsenin iyi gelmediği yaralarımdan sarıyordun ve ben yaşıyordum. Sonra baktım ki hiç kimsenin dokunamadığı yerlerden kanatıyorsun!

Aslında seni hayal kırıklığına uğratan şey insanlar değil, yanlış insanlar üzerine hayal kuruyor olman.

Yeterince kırmadın mı saçlarımı, tırnaklarımı. Bırak da kalbim ve hayallerim bana kalsın.

Çektiğin acı kadar olgunlaşırsın dediler, olgunlaşan elma tez çürür bilemediler.

İhaneti giymişsin yine üzerine, ben sana demedim mi bu kadar şık olma sen her halinle şerefsizsin diye!

Kendine kızıp, kendinden nefret ederek ayna kırmak çok kolay… Asıl mesele senden sonra kim toplayacak ortaya saçılan binlerce seni?

Hayali düşmanı yaratmadan önce gerçek düşmanlar yaratırız. En büyük düşman; kendi algınız, kendi vurdum duymazlığınız ve kendi egonuzudur.

Avuç dolusu gözyaşıyla yıkanmış bir aşktık biz, şimdi kucak dolusu bir hoşçakalın gözünden düştük.

İnsanlar gelmeleriyle yalnızlılarını dağıtanları severler, gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara âşık olurlar.

Dalgasız denizde herkes kaptan olur, asıl mesele dalgalı denize önce bir gemi sonra bir liman olabilmekte.

Nasıl ki kırılan bir sigaradan duman gelmez, kırılan kalpten de sevgi beklenmez.

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, insanın ağzına dolar. Sussan acısını çekersin, konuşsan dilin kanayacak.

Yolların yasaksa tuzaklara, gözlerin uçurumsa intiharlara, seni sevmek günahsa cehennemde yanmaya eyvallah der geçerim.

Arkamdan kuyumu kazan gerizakalı, ben geri geri mi yürüyorum!

Alıp giderken en değerli varlığımdı gözlerin, bir şair olsam aşk için satırlarımda hislerin, benim gözaltlarım yaşantımın kayıtsız izleriyken ayrılık ağır gelen bir ızdırapdır.

Hislerim öyle yorgun öyle derin kırıklarla dolu ki, artık sana dönmeye derman yok yar.

Sen bakma böyle hüzünler çaldığıma, ben çok gülerim ve hiç kimse yalandan olduğunu anlamaz.

Yıkık dökük enkazların altında kalan bir çocuk gibiyim bu hayatta. Ne elini uzatan ne de yaralarımı umursayan var.

Kimseye göstermem ben hüznümü. Gündüz gülerim, geceleri tek başıma şarap kadehimin şerefine gözyaşları dökerim.

Ağlama kalbim bırak, kim yaktıysa canını elbet alacak bu yaşların ahını.

Neye güldüğümü merak edenlere sesleniyorum; hayatın koca bir boşluğu var.

Damardan Giren Sözler

En büyük ceza sana benim sessiz küfürlerim olacak. Sol kulağın çınlarsa hep beni hatırla.

Biletini kestim ne duruyorsun. Dönüşü yok mu bunun diyorsun. Gidişin olsun da dönüşün olmasın diye verdiğim cevap ağırına mı gitti?

Düşmanların hançeri acıtmıyor da; senin yapmadıklarının acısı zor geliyor.

Kötü günlerde sözde tatile çıkanlar, iyi günüm de ne yüzle yanımda olmaya çalışırlar?

Bazen sessiz kelimeler kulakları sağır eder. Anlayabilene şu dünyayı dar eder.

Sana yolluk hazırladım beddualarımdan giderken yersin.  Y a da aldığın intizarları güle güle kullanırsın.

Umutlarımı kırdın ama mühim değil gerçek yüzünü görmek için ödediğim bir bedeldi bu.

Hayallerin katili, güzelliklerin düşmanısın. Ceza alsan müebbet yerdin.

En fazla kırdığımız insanlar aslında kalbimizde en derin izler bırakanlardır. Dil başka söyler yürek başka. Bu dünyanın kuralı bu. Sevenler daima uzak, sevilenler hep yasta.

Aşık numarası yapıp, aşkın adını kirleten sen, sevenlerin kalbinde adın alçak olarak yazıldı. Sonsuza dek unutulmayacaksın.

Fırtına olsan tayfun olsan ne yazar sen benim dalımdaki tek yaprağı bile kıpırdatamazsın.

Beni asla unutamazsın. İnsan yalnızca kendinden uzak olanları hatırlar.

Sana söz söylesem ne olacak söylemesem ne olacak. Boşa harcanan zaman sadece kelime israfısın.

İnatla hayata direndim ben. Ne kasırgalar gördüm, ne kötü günlerden geçtim ben. Beni tehdit mi ediyorsun? Sadece güler geçerim buna. Tükürüğümle boğardım seni de o bile fazla sana.

Sana inat çok uzun yaşayacağım. Mezar taşını ben yazacağım.

Biraz kül, biraz toprak işte insan. Toprağa pislik karıştırınca sen oluyorsun.

Keşkeler ekerek kalbine, gidiyorum bu şehirden. Pişmanlıklarla geçecek bensiz hayatında başarılar dilerim.

Ne sensizliğe yenilirim, ne yalan sözlerine, ceketimi alır çeker giderim. Seni bensiz bırakmak cezasını işte böyle keserim.

Herkes laflarıyla döver insanı. Ben suskunluğumla.

Bir kadını kırdıysan, en büyük günahı işlemişsin demektir. Cehenneme biletin kesilmiştir.

Bakışlarım kişiye göre, bakış açım senin hareketlerine göre değişir.

Hikâye kitabı okumak gibisin sen. Okurken heyecanlı olsa da, adı üstünde; hikâye işte…

Düşerken tek hatırlayacağım beni itenler değil; beni tutmaya bile yeltenmeyen sen olacaksın.

Gönüldeki dert yer bitirir insanın. Hiçbir hastalık sebepsiz değil. Çoğu yürekten ince ince gelir.

İyi günümde her zaman yanımda olanlar, kötü günümde hep servis dışılar.

Güzel olan her şeyi sevmek çok kolaydır. Önemli olan insanları iyisiyle kötüsüyle sevmektir.

Seversen yüreğinde olurum, kin duyarsan daima aklında. Bu sözümü sakın unutma.

Yollarını beklemeye değecek olanı beklemek canını sıkmaz insanın. Zaman zor da geçse umuttur insanı yaşatan.

Ümitsizlik değil imkânsızlık. Sevgiliye duyulan özlem sadece. Hayallerin gerçek olmasını dilemek ve her gece bunun için dua etmek.

Hayatın bomboş geçiyor diyen sen acaba atomu mu parçalıyorsun?

Bahar dallarını kıranların yazın güneşli yüzünü görmeye ne hakları vardır ne de yüzleri.

Soğuk geçen bu kışta biter, gelir ilkbahar, dallarımıza konan kuşların, aşkımıza bestelenen şarkılarında gelir konuşacak zamanı.

Herkesin kolayına gelen tepelerden aşağıya inmektir. Ama herkesçe bilinir ki; en güzel manzaralar her zaman zirvelerden seyredilir.

İhanetin ve yalanın gerçek yüzünü görüyorsun sana tuttuğum aynada.

İhanet ettiğin kişiler pişmanlıklarla alır intikamını. Dünyanın öbür ucuna da gitsen bundan kaçamazsın.

Bana zamanını ayırmayana gönlümde yer yok. Bana değer vermeyene dönüp bir kez bile bakmak yok. Bundan sonra böyle. İşine gelirse.

Yüzünden ne hayır gördük de arkandan görelim. Kapıyı kapat ama dışardan.

Karanlıklarda kalmaya razıyım ben, yalancı ve şerefsiz insanların parlak sözleri olmasın hayatımda. Biraz kazıyınca pas ve küften başka hiçbir şey yoktur zaten altlarında.

Sevgiler ve dostluklar neden başka ülkelerin sınırına geçince bitmek zorunda? Gözden uzak olan gönülden de uzak olur derler ya, bunların hepsi palavra. Seven insanın gönlünde ne sınır vardır ne mesafeler, uzaklıklar dostlukları bitirir diye başlayan cümleler hep boş sözler.

Bana açtığın en büyük savaş aslında senin iç savaşın. Bir zaman dost olanlar ne demek istediğimi anlarlar.

Seninki emperyalist bir dostluktu. Yaktı yuttu güzel olan ne varsa. Sınırlarını aşan, haddini aşan yolunu şaşırmış birisin sen. Artık ne ben ne de başkası rehberin olabilir. Karanlıkta yürüyen hedefine nasıl varabilir?

İnsan en çok kendine savaş açar aslında. Baltaladığı ağaç hep kendisidir. Kestiği dal hep kendi dalıdır. İyi söz iyilere, kötü söz sahibine yakışır.

Bazen teğet geçer bazen deler geçer zaman. Ben tam kalbinden geçer, hayatını ters düz ederim. Benimle iyi geçin.

Dostunu arkasından vuranın ne bu dünyada ne de ahirette yoktur affı. Kalleşliğin ne geçer acısı ne de vardır ilacı.

Önce Tanrı sonra bendim tapacağın. Ezip geçmekle beni sen çok yanlış anladın.

Kırıp geçtiğin yüce gönüllerse eğer sakarlık bahanesine sığınamazsın.

Bazı insanların verdiği sözler senet değildir. Bazı insanların söylediklerine inanmak için senet imzalatmak gerekir.

Damardan sözler paylaştığımız en acı damar sözler yazımızın sonuna geldik.

3 replies on “Damar Sözler”

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *